İnsan, bilgi ve para- Sabah< Geri dönün
1 Haziran 2003
Herhangi bir sahada başarılı olmak için kabiliyetli ve kaliteli insan gücü, bilgi ve para gereklidir. Sporda da aynı koşullar geçerli. Türkiye'deki 70 milyonun çok büyük kısmı gençlerden oluşuyor. Ama sadece yarım milyon genç, lisanslı olarak spor yapabiliyor. Bilgi ise, bu gençlerin kaliteli antrenörler tarafından yetiştirilmesi için gerekli. Para ise kaliteli antrenör yetiştirmek, dolgun maaşlarını ödemek, çok sayıda iç ve dış yarışmaların organize edilmeleri ve katılınmasını sağlayacak imkanları yaratacak.
Her zaman tekrar ettiğim gibi, gençlerin eğitimini sağlamaktan aciz Milli Eğitim, gençlerin okulda spor yapmalarını ve yarışmalara katılmalarını temin edememekte. Bu nedenle de herhangi bir sebeple ana spor dediğimiz atletizm yapan kabiliyetli gençlerin desteklenmesi gerekli. Bizler ise, ancak şampiyon olduktan sonra sporcuya tüm desteği veriyoruz. Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Celal Doğan'ın yıllardır süren katkısı olmasaydı, Süreyya Ayhan bugünkü durumuna gelemezdi. Bu nedenle, ilerde çok başarılı olabilecek atletleri desteklemek zorundayız. Bunu devlet yapamıyor. Bazı sponsorlar gençlere daha şampiyon olmadan katkıda bulunma cesaretini gösteriyorlar. NTV, genç 800 metreci Selahattin Çobanoğlu'na büyük destek veriyor. Can Gür, Kanada'dan Müslüm Kumaş, Abdullah Karacık, Koç Holding'ten Cengiz Solakoğlu, Doluca'dan Sibel Kutman gibi yardımsever dostlar, bazı atletlere yardım ellerini uzatıyorlar. Ne diyelim, devletin yapamadığını kişiler üstleniyor.
Bu yıl, Paris'te Dünya Şampiyonası var. Süreyya Ayhan, son 3 yıldaki gelişmeyi devam ettirirse, 1.500 metrede altın madalyayı kazanabilir. Ama geçen yıl rahatça geçtiği rakipleri bu sefer akıllandılar ve Süreyya'nın ilk turdan itibaren arayı o kadar açmasına fırsat tanımayacaklar. Süreyya için "Tempo koşuyor, sprinti az" demiştim. Süreyya ve antrenörü Yücel bana kızdılar ve bir toplantıda sırtlarını döndüler. Doğru söyleyen dokuz köyden kovulur. Yapan yaptığı ile kalır. Ama sprintlerine dikkat etmezlerse, rakipleri son düzlükte Süreyya'ya zor anlar yaşatırlar. Dünya Şampiyonası için, IAFF bir baraj koymuş.. Kendi branşlarında bunları aşanlar, bayanlarda 200 metreci Nora Güner, 1500 metrede Süreyya ve 5000 metrede ise Elvan. Bunlara ilaveten yüksek atlayıcı Candeğer de barajı geçmiş durumda. Bir iki atlet daha barajı zorlayabilir. Ama onlar için gerekli olan dış yarışmalara katılma imkanının yaratılması. Bu konuda da biraz dikkat edilirse, bazı atletler dış rakipler ile rekabet sonunda baraj derecelerini tutturabilirler.
Para deyince aklıma okuduğum bir haber geldi. İngiliz Olimpiyad Komitesi, 2012 için madalya alacak sporcuların hazırlanması amacıyla 9 yıllık program yapmış ve 400 trilyon TL kaynak ayırmış. İngilizler, bu yıldan itibaren Güney Kıbrıs'ta çalışacaklar ve 2004 Atina için hazırlanacaklar. İngilizler 2012 için şimdiden hazırlanırken, biz 2004'te ne yapacağımızı pek bilmiyoruz ve problemi federasyonları özerkleştirmekle çözeceğimizi sanıyoruz.
Şikayet etmekten bıktım, "Spor sayfaları futbol haberleri ile dolu" diye sızlanıyoruz ama hiçbir federasyon da faaliyeti konusunda basını haberdar etmek zahmetine katlanmıyor. Bir okuyucum bu işi Genel Müdürlüğün üstlenmesini önermiş. Ne derler acaba, yetkililer?