Cüneyt E. Koryürek

Hakkında Yazılanlar

 

Ahmet Çalışkan

Delta Ajans Muhasebecisi

Merhaba,

Aşağıda yazacaklarım 30 yıllık bir tanışmanın kısa bir hikâyesidir.

Cüneyt Bey’le tanıştığımda, yıl 1978’di ve ben henüz 18

yaşındaydım. Cüneyt Bey’in şirketi olan Delta Ajans’ta

Ofisboy olarak işe başladım. Yaklaşık olarak yanında bir yıl çalıştıktan

sonra askere gitmek için işten ayrılmak istedim. Fakat

Cüneyt Bey buna inanmadı, “Bana askerlik sevk kağıdını getir,

ondan sonra sana inanırım” dedi.

1981 yılında askerden geldikten sonra; kendisine iş aradığımı,

artık bir meslek sahibi olmak istediğimi söyledim. Bana “Ne

yapmak istiyorsun?” diye sordu. Ben de kendisine muhasebeci

olmak istediğimi söylediğimde bana bu konuda yardımcı oldu.

Cüneyt Bey’in işyeri olan Delta Ajans’ta, benim dışımda 3 elemanı

daha olan muhasebe servisinde işe başladım. 1984 yılında akşam

okulları açılınca, okula gidip mesleğimde bir diploma sahibi

olmak istediğimde ise yine bana yardımcı olarak okula gitmemi

sağladı. Ben de Cüneyt Bey’in yüzünü kara çıkartmayıp şirketinde

en yüksek mevkiye kadar yükseldim. 1987 yılında işyerinde

yaşadığımız tatsız bir olaydan dolayı işten ayrıldım. Ama ayrılırken

bana şunu da söyledi: “Adının Cüneyt Koryürek olduğuna

nasıl eminse, benim de o olayda herhangi bir suçum olmadığına

inandığını” belirtti. Bu ayrılık 1995 yılına kadar sürmesine rağ men,

bu zaman zarfında Cüneyt Bey’le irtibatımız hiç kesilmedi.

Ne zaman bir şey danışmak veya başka konuda yardım istediğimde

hiçbir şey için hayır kelimesini onun ağzından duymadım.

Bu, sırf benim için değil herkes için geçerliydi. 1995 yılında yine

yanında işe başladım, 2005 yılında emekli olana kadar yanında

çalıştım.

Biraz da Cüneyt Bey’in olmazsa olmazlarını anlatmaya çalışayım.

Hayatta en vazgeçemediği şey tütün ve pipodur. Bunları

bulmak için Yusuf ve benim bazen semt semt tütün aradığımız

olmuştur. Bir diğeri ise Ankara’daki Flamingo Pastanesi’nden

getirttiği piramit pasta ve portakallı çikolatadır. Zaman zaman

Zarife Teyze’ye puf böreği yaptırdığı da olmuştur. Bu börek yapıldığı

zaman Cüneyt Bey’in aklına gelen ilk kişi Hıncal Bey (Hıncal

Uluç) olmuştur. Cüneyt Bey’in, hakkında kitap bile yazdığı, bir

diğer vazgeçilmezi Olimpiyadlardır. Konusu açıldığı zaman saatlerce

konu üzerinde konuşmaları olmuştur. Tabi bu konular

konuşulurken yanında Hıncal Bey ve rahmetli Kenan Onuk Bey

varsa bu konuşmalar daha zevkli bir hal alırdı. Sanırım rahmetli

Cüneyt Bey yaşasaydı bu sene gideceği 9. Olimpiyad yarışması

olacaktı.

Daha Cüneyt Bey hakkında anlatılacak ve yazılacak bir sürü

konu var. Fakat ben onları anlatmaya kalkarsam bu kitapta en

çok bana yer ayrılması gerekecek.

Cüneyt Bey iyi bir baba, sevecen, çok anlayışlı bir işverendi,

patrondu demiyorum çünkü bu kelimeye çok kızardı. Çünkü ne

zaman yeni bir iş anlaşması yapılsa bunu bizimle birlikte kutlardı.

Benim yol göstericim, ışık kaynağımdın…

Ruhun Şad, Mekânın Cennet Olsun

Seni Hiç Unutmayacağız, Çünkü Seni Seviyoruz.