Cem Şengül
Milliyet Gazetesi Spor Müdürü
CÜNEYT KORYÜREK’İ ANLAMAK
Bazı insanlar öylesi bir karizmaya sahiptir ki, onları tanımak
için kenarlarında dolaşmanıza gerek kalmaz. Cüneyt
Ağabey, bu nadir insanlardandı. Üstelik karizmasının derinlerinde
dipsiz bir merak ve tutku kuyusu vardı. Her konuya yönelik
merakını sofrasına oturmasanız da başkalarından duyabileceğiniz,
özellikle atletizme olan tutkusunu bir maraton mesafesinden
dahi görebileceğiniz biriydi.
Kendisiyle hiç beraber çalışma fırsatım olmasa da, atletizmi
insanlara sevdirmek için verdiği mücadeleye hep tanık oluyorduk.
Cüneyt ağabey, olimpiyadlara özellikle de atletizme gönül
vermiş spor yazarıydı. Bir atletizmsever olarak bizlerin o zaman
hayal bile edemeyeceği projelere imza attı.100-200 atletin katıldığı
Avrasya Maratonu’na el attı ve bugünlerdeki görkemli haline
gelmesini sağladı.
Bir ara yarıştan ötürü Atletizm Federasyonu ile arası açılınca,
sırf yarışı yapabilmek adına Atletizm Federasyonu Başkanlığını
üstlendi. Sonra bizlerin hâlâ inanmakta zorluk çektiği İstanbul’a
olimpiyad yaptırma fikrine yapıştı. Bütün bu çabalarını uzaktan
izlemek bile yaşam dersi verici nitelikteydi. Cüneyt Ağabey’den
inandığımız rotadan rüzgar nereden eserse essin, ayrılmamamız
gerektiğini öğrendim.
Kimse İstanbul’da olimpiyad yapılacağına inanmasa da
o inanıyor ve Türkiye Milli Olimpiyad Komitesi’nde kendi gibi
düşünen birkaç yürekli insanla birlikte bu işin yapılabileceğini
savunuyordu. Ömrü vefa etmedi ama bir gün İstanbul’da olimpiyad
yapılırsa ebedi istirahatgâhında rahat edecektir.