Cüneyt E. Koryürek

Hakkında Yazılanlar

 

Faik Gürses

DHA Spor Servisi Müdürü
AKSİ GİBİ GÖZÜKSE DE

Birlikte bir Hürriyet yaşantımız oldu. Açıkça söylemem gerekirse,
daha önce ismini duyduğum, TRT’den sesini işittiğim
birisiydi. Çoğu zaman telefonla temas kurardık. Cüneyt
Ağabey’in telefondaki sesi bile, karşı taraftaki insana ceketini
ilikletecek kadar saygılı gelirdi. Karşısındakine duyduğu saygı,
bana sorarsanız, kendine olan hürmetinden kaynaklanırdı. Sırf
bu yönüyle bile, kaybolmaya yüz tutmuş ‘centilmen’liğin bekçisi
sayılabilirdi. Böyle biriyle çalışmanın, böyle bir centilmenle
konuşma fırsatı bulmanın insanda uyandıracağı hazzı tasavvur
edebiliyor musunuz?
Servis arkadaşlarım da onunla konuşurken aynı hazzı duyardı.
Çoğu kez yazısını ben alırdım. Yazısını verirken bile karşısındaki
insanla fikir teatisinde bulunurdu. Bittiği zaman okuturdu,
sonra da derdi ki, “Sen okuduktan sonra bir de Nezih (Alkış)
baksın. Bir de sekreterya sayfaya koyarken son bir kez gözden
geçirsin” Bu titizlik içinde geçti yaşantısı. Her alanda, her an, her
dakika üstüne titrerdi her şeyin. Özellikle Atletizm konusunda
onu dinlerken aydınlanır, bilgili olmadığınız bir dalda neredeyse
onu dinleye dinleye uzmanlık alanınızı genişletirdiniz. İlk karşılaştığımda
yüz hatları ne yalan söyleyelim, ne aksi adam dedirtecek
bir his uyandırmıştı. Zaman içinde o yüz hatlarının nasıl bir
derinliğe açıldığını anladım. Onunla çalıştığım süre içinde zevk
aldığım atletizm ve insanlık dersi hâlâ kulaklarımda çınlıyor.