Yazgülü Aldoğan
Trafiğe Bir Kurban Daha
Arkadaşıma da kıydılar… Ne zaman konuşsak ve hal hatır
sorsam, nasılsın desem yanıtı aynı olurdu: “Domuz gibiyim!”
Kendisiyle barışık, kendisiyle dalga geçen ve sağlıklı, yılları
dondurmuş bir adam. Okuyan, düşünen, yazan, üreten… Cüneyt
Koryürek! Ankara’dan İstanbul’a yeniden medyaya döndüğümde
hep yanımda olmuş bir dost. Harbiye’deki bürosu, müthiş bir kitap
deposu adeta. Her yerde küçük notlar, özdeyişler…
İnanamıyorum, işinden çıkmış, eve gitmek için karşıya geçerken
çarpan bir aracın altında kalmış. Hızla gelen bir genç,
dikkatsiz, şehir içinde hızlı… Potansiyel bir katil! Haber görüntülerine
bakmaya dayanamadım: bilinci açık, konuşuyor, yerde
kanlar içinde yatarken etrafındakiler çırpınıyor, ambulans gelemiyor
bir türlü, İlk Yardım Hastanesi hemen oracıkta, bir kilometre
ötede, ama Cüneyt kan kaybederken 20 dakika yatıyor
yerde, kafası kırık bir yaralı olarak yirmi dakika… Hastaneye
götürüldüğünde hala yaşıyor, domuz gibidir o, ama nereye kadar…
Hastanede can vermiş! İnsan kahroluyor, hemen götürülmüş
olsa, keşke çok çağdaş değil de karga tulumba bir araca atıp
götürüverseydiler acaba dayanır, yaşayabilir miydi? Acaba karşıdan
karşıya geçerken dalgın mıydı, yaklaşan katilini göremedi
mi? Ah Cüneyt ah, ben şimdi okuyamadığım son kitabının hesabını
kime vereceğim? Şu aralar pek az kitap okuyabiliyorum
demiştim ve her seferinde o kızgın bakışlarını üstümden çekmemiştin…
Yetişemedim arkadaşım, sen buralardayken okuyup da
görüşlerimi paylaşmaya yetişemedim. Bu kadar çabuk gideceğini
nereden bilebilirdim ki, domuz gibiydin! Ama bu ülkede senin
de hep yazıp durduğun, hep konuştuğumuz gibi, yaşama hakkı
bazılarının keyfine kalmış. Altlarındaki aracı silah gibi kullanıp
gelip çıkıveriyorlar üzerine dostum, asfaltın üzerine kanlar içinde
serilip kalıyorsun ve raporlara yaramalı, ölümlü kaza diye geçiyorsun,
o kadar! Dünyanın neresinde kentin tam da göbeğinde,
birbirine çok yakın iki trafik ışığının olduğu yerde, yaramalı da
değil, ölümlü trafik kazası olur, dünyanın neresinde bu kadar şehir
içinde, bir araç öldürecek kadar hızlı seyrederken bir yayaya
çarpıp da öldürür, İstanbul’da!!! Rahat uyu diyemeyeceğim dostum,
pisi pisine ölmüşken…