Cüneyt E. Koryürek

Eserleri

Kurt, Tilki, Küçük Kız ve Kadınların Uyanışı- Hürriyet< Geri dönün

12 Eylül 1997

 

Geçen hafta Lozan'da yapılan oylama sonunda Atina, 2004 Olimpiyadları'nı organize etmek hakkını kazandı. Uluslararası Atletizm Federasyonu (IAAF) Başkanı Primo Nebiolo'nun desteklediği Roma'nın kazanacağını savunmuştum. Uluslararası Olimpiyad Komitesi (IOC) Başkanlığına göz diken ve çekişmeden Samaranch'a yenik çıkan Nebiolo'nun tüm gücünü Roma için kullanacağı ve bunun için de elinden gelen her unsuru ortaya dökeceğini düşünmüştüm. Nebiolo karşısındaki Atina'nın bayrağını dalgalandıran Bayan Angelopoulos'un, Nebiolo karşısında yenik düşebileceğini sanmıştım. Ama son anda, Nebiolo'ya ders vermek için, perde arkasından savaşa katılan Samaranch'ın da yardımı ile Atina bu zorlu kapışmada kazandı. Yani hain kurt rolündeki Nebiolo, kurnaz tilki olan Samaranch'ın katkısı ile masum kız rolündeki Angelopoulos'a yenildi.

ÇOK ŞEY DEĞİŞTİ

Kadınların yarışmacı olarak değil, seyirci olarak dahi stad civarına sokulmadığı Klasik Olimpiyadlar'dan beri çok şeyler değişti. Bayanlararası sporları mümkün olduğu kadar az olması için 1896-1925 yılları arasında büyük çaba gösteren Modern Olimpiyadlar'ın kurucusu Coubertin'in sahneden çekilmesi üzerine, hemen her sporda bayanların da yer alması imkanı yaratılmıştı. Ama, Angelopoulos'belki de 2004 Organizasyon Komitesi Başkanı olmak isteyecektir. Bu da, bu yaman kadının daha da güçlenmesine neden olacaktır. Angelopoulos, belki Atina Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na da oynayacak. Londra Büyükelçiliği'ni isteyebilecek veya gelecek seçimlerde, üyesi olduğu sağ partinin başında başbakanlık için dahi sahaya çıkabilecektir.

SINIRLI KALMIYOR

Kadınların spor sahalarında başarılarına ilaveten spor yönetiminde de at koşturmaları sadece Bayan Angelopoulos'la sınırlı kalmıyor. Geçen hafta Lozan'da IOC'nin Amerika'daki üç üyesinden biri olan Bayan Anita DeFranz, IOC Başkan Yardımcısı seçildi. Bir kadının IOC Başkan Yardımcısı olması, 1894'den beri bu kuruluşda yeni bir çağın başlangıcı gibi kabul edilebilir. Bundan 15 yıl sonra DeFranz, IOC Başkanı olursa şaşmamak lazım. Kendisi 1976 Montreal Olimpiyadları'nda kürekde bir bronz sahibi olan 45 yaşındaki DeFranz iyi bir avukat olduğu kadar çok da bilgili bir spor yöneticisi.

Türkiye'de ise sporda kadınların uyanışı sadece sahalarda görülüyor gibi. Takım sporlarında, Judo, Tekwando ve Okçuluk gibi sporlarda da çok başarılı bayan sporcumuz var. Ama spor yönetiminde de Türk kadınlarının ortaya çıkması ve hatta başa geçmesinin zamanının geldiğine inanıyorum. Bir-iki spor dalında bizde de bayan Federasyon Başkanı var. Ama gönül ister ki, uluslararası spor ilişkilerinde bilgisi ve kişiliği ile yer alabilecek bayanlarımıza bu fırsatı vermeli hatta onları desteklemeliyiz. Otuz yıldır Türkiye Milli Olimpiyad Komitesi üyesiyim. TMOK tarihinde tek bir bayanın yönetiminde yer aldığını görmedim. Yoksa, bizde de mi Coubertin'in anti-feminist prensipleri uygulanıyor dersiniz.