Cüneyt E. Koryürek

Eserleri

Spor, sağlık ve sponsor- Sabah< Geri dönün

27 Aralık 2002

 

İngilizler'in tarihi kahramanı Wellington, 1815'te Napolyon'un ordusunu yendiğinde "Savaşı Waterloo'da değil Eton Koleji'nin çim sahalarında kazandık" diyerek, emrindeki ordunun spor yaparak yetiştiğini anlatmak istemişti. Aslında, spor o zamanlar bir erkeklik ve takım oyunu olarak, gençlerin savaşa hazır olmasında etken bir unsur olarak görülüyordu. Ama, tam 99 yıl sonra, 1.Dünya Savaşı'nda karşı karşıya gelen İngiliz ve Almanlar, 1914 yılının Noel günü, "Bugün savaş yok, spor var" diyerek, siperler arasındaki düzlükte futbol maçı yapabilmişlerdi.

Günümüzde ise, spor artık bir oyun, ama gayet pahalı ve getirisi zengin bir oyun. Takım oyununda veya bireysel sporlarda, galip gelen zengin oluyor. Bu nedenle de sporcu, oyunun koşullarını zorlayarak ve hatta dışına çıkarak, galip gelmek için kendi sağlığını ve geleceğini de riske sokabiliyor. Avrupa'da büyük paraların döndüğü bisiklet yarışlarında, doping almayan yok gibi. Atletizmde dünya rekorlarına bakın, doping kontrolünün sıkılaştığı 1989'dan önce kırılan pek çok rekor, hala eski sahibinin elinde. Hatırlarsınız, 1988 Seul Olimpiyadları'nda, 100 metre rekorunu 9.83'ten 9.79'a indiren Kanadalı Ben Johnson'ın doping aldığı ortaya çıkınca, tüm spor alemi yasa büründü. Her sporda doping olabilirdi ama MÖ 776'da başladığı sanılan Antik Olimpiyadlar'ın uzun süre tek spor dalı olan sprint koşusunda dopingin damgası bir türlü silinemedi. Johnson'ın antrenörü Charlie Francis, yaşam boyu Kanadalı atletleri çalıştırmama cezası aldı.

Talihin cilvesine bakın. Bu yılın süper şampiyonlarınndan olan ve aralarında hissi bir bağlılık bulunan Marion Jones ve "dopingsiz" 9.78 koşarak yeni bir düya rekoru kıran Tim Montgomery, bu iki atleti yetiştiren antrenörleri Trevor Graham'ı bırakarak, Francis'le çalışan, biomekanik uzmanı, sprint koşuları ve uzun atlama antrenörü olan ve çok kişinin tanımadığı Kanadalı Derek Hansen'le calışmaya karar vermişler. Boşuna dememişler, "Şampiyon olmak zor ama, şampiyon kalmak daha zor" diye. Bu iki atlet yakında evlenirlerse şaşmayın. Marion ve Tim'in amaçları, gelecek yıl Paris'te yapılacak Dünya Şampiyonası ve 2004'deki Atina Olimpiyadları. Marion'un kucak dolusu Dünya ve Olimpiyad şampiyonluğu madalyası var. Ama, Marion'un 100 ve 200 metrelerdeki en iyi dereceleri dört yıl önceki tarihi taşıyor. Uzun atlamada ise, o muhteşem süratine rağmen, dünya rekoru olan 7.52'den 21 cm daha geride. Ne stili ne de tekniği var. Bu şampiyon çift, başarı uğruna, sabıkalı bir antrenörle çalışmaya razılar demek. Umarım Francis akıllanmıştır ve bu muhteşem ikiliyi zehirlemez.

Bayram'ın hizmetleri

Bu arada, sporun sadece devlet desteğiyle yapılmayacağına inanan İstanbul Gençlik ve Spor Müdürü Vedat Bayram, sponsorlara finanse ettirdiği spor tesisleriyle kenti donatıyor. Bayram'ın uyguladığı "100 Gönüllü, 100 Tesis" programı içinde pek çok spor tesisi, okullar civarında yapılmış ve bunun için sponsorlar 35.5 trilyon lirayı Türk gençliği için bağışlamışlar. Bayram, aynı zamanda, Sıraselviler'deki tarihi müdürlük binasını da sponsorlara yeniletmiş ve burasını, Türk Spor Müzesi ve Bilgi Bankası haline dönüştürmüş. Teşekkürler Vedat. Bu konuda yazılacak çok notlar var.

NOT: Mutlu bir haber vereyim. Dünya atletizminin 1947'den beri en önemli dergisi olan "Track&Field News" bu yılın en iyi atletlerini seçerken, Süreyya Ayhan'a iki yer ayırmış. Süreyya, bayanlar 1500 metrede, kazandığı başarılar nedeniyle, birinci seçilmiş ve "2002'nin En İyi 10 Bayan Atleti" arasında sekizinciliğe layık görülmüş. Bu dergi, üç adım atlayıcı Ruhi Sarıalp'i, branşında 1948'de en iyi 7.olarak göstermişti. Bu sıralama genelde, atletin katıldığı yarışmalardaki başarılarına göre yapılmaktadır.